top of page

Kentsel Yaşam ve Yozlaşma

  • Yazarın fotoğrafı: Kent Siyaset
    Kent Siyaset
  • 13 Tem 2021
  • 2 dakikada okunur

Özcan ERDOĞAN

Dr, Mülkiye Başmüfettişi


Makalemin özeti Kentler geçmişten günümüze büyük önem taşıyan yerleşim merkezleri olmuştur. Kentin tarihsel gelişimi de göz önünde bulundurulduğunda, kentler insanların toplumsal yaşama geçişlerinde, ortak kurallar oluşturmalarında ve birçok toplumsal olguyu oluşturmalarında önemli bir yere sahip olmuştur. Zamanla daha da önemi artan kentsel yaşam, özellikle gelişmekte olan ülkelerin önem verdiği bir çalışma alanı olmaktadır. Günümüzde bütün dünyada olduğu gibi nüfusun büyük çoğunluğunu barındıran kentler, kentsel yerleşimlerin nüfusunun hızla artması kadar toplumsal hayatta; sosyal, ekonomik ve kültürel yapısında da değişmelere yol açmıştır. Kır ve kent arasında meydana gelen kontrolsüz göç yüzünden, gerek kır gerekse kentte doğrudan her iki ortama da ait olmayan farklı yaşam alanları ve kültürleri oluşmakta ve kentte fiziksel, sosyal ve kültürel bir erozyon oluşmaktadır. Bu erozyon sonucunda kentsel entegrasyon, sosyal diyalog güçleşmekte, kentliler arsında ortak bir kent kültürü oluşamamaktadır.

Batıda 19. yüzyılda sanayileşmeyle birlikte başlayan göç; ülkemizde 1950’li yıllardan itibaren yoğun bir şekilde kırsal alanlardan kentlere göç şeklinde olmuştur. Mekansal olarak meydana gelen bu değişim, sosyal alanda da bir çok değişikliği beraberinde getirmiştir. Her şeyden önce kentin sosyal ve kültürel yapısına uzak yeni kentliler, geldikleri coğrafyanın sosyal ve kültürel değerlerini tam olarak muhafaza edememiş, buna karşın kentli olmanın gerektirdiği değerleri de özümseyememiştir. Böylece kırsal ve kentsel hayat tarzından farklı melez bir yaşam biçiminin doğduğunu görebilmekteyiz. Kendisini yaşadığı kente ait görmeyen bu yeni kentliler; modern kent hayatının sahip olduğu formel ilişkiler yerine akraba, hemşeri dernekleri vb. topluluklar gibi enformel ilişki ağları kurularak kente tutunma yoluna gitmişlerdir.

Bu makalede kentlerin genel anlamda geçmişten günümüze izlediği süreci, günümüzde kentleşme sırasında karşılaşılan problemleri, köyden kente göç edenlerin yaşam çevreleriyle uyum sağlayıp onunla bütünleşerek bir kent insanına mı dönüştüğü, yoksa bunu çeşitli nedenlerle gerçekleştiremeyip, köyünden taşıdığı alışkanlık ve değerleri kentlerde de sürdürerek muhafaza mı ettiği, bununla birlikte; kente gelen kişilerin yaşadığı sorunlar ve bu kişilerin kültürlerinde meydana gelen yozlaşma nedenleri tartışmaya açılmaktadır.

Yazının tamamı: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/749707

Comments


bottom of page