top of page

KENTLERİ YÖNETMEK

  • Yazarın fotoğrafı: Kent Siyaset
    Kent Siyaset
  • 21 Mar 2019
  • 2 dakikada okunur

Bir yerel hizmet kurumunun aklı hür,vicdanı hür ve adil bir yönetici tarafından yönetilmesi, o kentte çok şey demektir. Bilgi,birikim,donanım sahibi,liyakatli,yapıcı ve pozitif bir başkanın kente dokunuşu o kenti değiştirir.


Kurum içi işleyişe ve yönetme vasfına hakim olmayan yönetici, çalışma düzenini sağlayamayan, süreki birilerini kayıran,birim içi işleyişi aksatan müdür ve şefler gerekli nitelikleri sağlayamıyorsa kayrılmadan görevi sonlandırılmalıdır.


Seçmenin belirlediği yöneticinin Kamu düzenini sağlaması halka sunacağı ilk hizmettir. Bu düzenin bozulmadan,herkes tarafından kabul edilebilir olması için yöneticilerin bilgi ve birikimine, aldıkları eğitime, liyakatlerine, halkın çözüm beklediği meseleleri çözümleyip, hizmet verebilecek kişilere ihtiyaç vardır.

En büyük eksiğimiz nitelikli personel belirleyememek.




Belediyecilikte bir Belediye Başkanının Başkan yardımcısına, müdürlerine, şeflerine ve personeline güvenmesi temel esastır. Güvendiği personel ile çalışması işin sırrıdır. Fakat güvenmek demek devlet bürokrasisini bilen, belediye yasasını bilen, halkın ihtiyaçlarını bilen ve halkın yararına çalışacak görevliler demektir. Yanlış anlaşılma olmasın, güvenmek demek;benim yalanıma ortak olacak insanlar, benim her söylediğimi sadece onaylayacak insanlar,benim bütün insanı değerlere aykırı düşen yaklaşımları mı yayan ve ortak olan insanlar demek değildir.

Hemşehri,akraba demek değildir. Güvenmek demek;kamuyu milyonlarca dolar zarara uğratacak olan bütün hırsızlıklara peşkeş çekmeleri,çıkarları ortak olan kırıntıya tamah eden ve susan,koşulsuz şartsız bütün yalanlara kalkan olan,yetimin hakkına,fakirin kursağına giden lokmaya el uzatana karşı durmaktır.



Önceliği halka hizmet olan,halkın yanında olan bir belediye başkanının ve yönetiminin o kenti kalkındıran,geliştiren ve yaşanılabilir nitelikle bir kent seviyesine çıkartması,kentte yaşayan her canlı tarafından talep edilen ve beklenen bir kent hayalidir..


Sokaklarında sağlıklı vatandaşlar kadar,engelli vatandaşlarında tek başına çıkabildiği,usulsüz,hileli hiç bir çalışma olmadan,kurumun vermesi gereken temel hizmetin tam olarak uygulandığı bir kent nasıl da kıymetli olur..


Yerel yönetimin kente vermesi gereken hizmetler aksamaya uğramadan,vatandaş mağdur olmadan yerine getirilmelidir. Yolları çukurlardan delinmiş, kaldırımları bırakın engeli olan bir vatandaşı, sağlıklı vatandaşın bile yürüyemeyeceği durumda olan,kaldırımlarına araç parkını önlenmek için, duba uygulaması yerine kaldırım kot seviyesinin yükselttildiği bir kentin gelişme süresinin uzaması seçmende hayal kırıklığına dönüşmez mi?


Etrafta yeşili,çiçeği olması gereken sokaklarda çöplerden yürünmez,kokulardan geçilmez olması kentin değerini düşürmez mi?


Vatandaşa sunulan hizmetin yarım yamalak yapılması,o hizmeti hiç vermemekten daha iyidir. Hayatı kolaylaştırmak,yaşamı daha kaliteli bir hale getirmek varken, egoyla,kibirle zora sokmak hangi insani değerle bağdaştırılır ki?


Vatandaşına dokunamayan,onlardan kopuk,bihaber olan yönetici ve yönetim kadrosunu temsil eden yöneticilerle kent yönetimi ne kadar sağlıklı olur ki? Vatandaşa elini uzatıp,tokalaşmaktan aciz olan yöneticilerin seçmende,halkta bir karşılığı olabilir mi? Olamaz. Görev süresi bittikten sonra toplum nezlinde bir karşılığı olmayacaktır. Seçmen yalın,net ve ne istediğini bilen bir yönetici ve yönetimle kentinde yaşamaya devam etmek ister.

Comments


bottom of page