top of page

ERKEKLER, CİNSEL İLİŞKİYE GİRDİKLERİ KADIN SAYISINI NEDEN ABARTARAK SÖYLÜYORLAR?

  • Yazarın fotoğrafı: Kent Siyaset
    Kent Siyaset
  • 12 Kas 2019
  • 3 dakikada okunur

Bu türev bir içeriktir. Yani bu yazının omurgası, Vice News isimli kaynaktan alınmıştır; ancak anlatım ve konu akışı gibi detaylar Evrim Ağacı yazarı/yazarları tarafından güncellenmiş, değiştirilmiş ve/veya geliştirilmiştir. Yazar, kaynaktan alınan metin omurgası üzerine kendi örneklerini, bilgilerini, detaylarını eklemiş, içeriği zenginleştirmiş ve/veya çeşitlendirmiş olabilir. Bu ek kısımlarla ilgili kaynaklar da, yazının sonunda gösterilmiştir.


Erkekler genellikle cinsel ilişkiye girdikleri karşı cinsten partnerlerinin sayısını abartarak söylerler, hatta kimi zaman bu sayı, kadınların verdikleri sayının iki katına kadar bile çıkabilir. Bu konuda yapılan yeni bir çalışma, erkeklerin bu abartısının nedenleri olarak toplumsal beklentileri ve “tek tek sayma” yerine “tahminî bir sayı verme” eğilimini göstermektedir.

Çalışmanın bulguları 25 Temmuz 2018 tarihinde Journal of Sex Research dergisinde yayınlanmıştır. İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nden ve araştırmanın yazarlarından Dr. Kirstin Mitchell şunları söylüyor:

Cinsel ilişki davranışları konusunda araştırma yapan bilim insanları genellikle insanların söylediklerinin doğru olduğuna güvenmek zorunda kalırlar. Cinsel ilişki partnerleri hakkında doğru bilgi verilmesi, bireyin cinsel ilişki yoluyla bulaşan enfeksiyon (STI) riskini değerlendirmek ve STI/HIV bulaşma oranını tahmin etmek gibi birçok nedenden dolayı çok önemlidir.

Natsal-3 anket çalışmasında, yaş gruplarına göre erkekler ve kadınlar tarafından bildirilen ortalama partner sayısı (ve ortalamalar arasındaki fark). Veriler Mercer ve ark. (2013) çalışmasından alınmıştır.

2010-2012 yılları arasında yapılan Natsal-3 anket çalışmasında, Britanya’da yaşayan 16-74 yaş aralığındaki 6.023 erkek ve 7.170 kadına o zamana kadar karşı cinsten kaç kişiyle cinsel ilişkiye girdikleri, bu sayıyı nasıl buldukları ve cinsel ilişki konusundaki tutumları soruldu. Araştırma sonuçlarına göre, erkeklerin bildirdiği karşı cinsten partner sayısı ortalama olarak 14,4 iken kadınlarda bu sayı 7,12 oldu. 1990 ve 2000 yıllarında yapılan diğer iki anket araştırmasında da erkeklerin bildirdiği partner sayısı ortalamada kadınların bildirdiği sayının yaklaşık iki katıydı. Dr. Mitchell bu konuda şu noktaya dikkat çekiyor:

Oysa, istatistiksel olarak, erkekler ve kadınlar tarafından bildirilen karşı cinsten partner sayısı ortalamasının aynı olması beklenirdi.

Çalışmaya göre, aradaki bu farkın nedenlerinden biri erkeklerin partner sayıları hakkında kadınlara göre daha sıklıkla abartılı sayılar vermeleridir. Araştırmacılar analizlerinde çok küçük bir erkek katılımcı yüzdesi tarafından bildirilen en çok partner sayısının 110 olduğunu gördüler, oysa bu sayı kadınlarda 50 idi. Bu küçük yüzde hesaplamalardan çıkarıldığında aradaki fark azaldı.

Natsal-3 anket çalışmasında erkekler ve kadınlar tarafından bildirilen karşı cinsten partner sayısı (partner sayısı 50'de kesilmiştir).

Dr. Mitchell, aradaki bu farkın bir diğer nedeni olarak “hesaplama yöntemi”ni, yani sayının belirlenme şeklini göstermektedir. Dr. Mitchell, erkeklerin partner sayısını belirlerken büyük olasılıkla kaba bir tahmin yaptığını, kadınlarınsa “akıllarında sürekli bir çetele tuttukları” için çoğunlukla partnerlerini tek tek saydığını belirtiyor. Anketteki 5-9 arası partner aralığını işaretleyen katılımcılardan erkeklerin %24’ü, kadınlarınsa %15’i bu sayıyı tahminen verdiklerini bildirdiler. 10 ya da daha çok partner seçeneğini işaretleyen katılımcılardan da erkeklerin %63’ü, kadınlarınsa %52’si tahmin ettiklerini belirttiler.


Çalışma yazarlarının bu farka ilişkin sundukları üçüncü neden ise katılımcıların cinsel ilişki konusundaki tutumları ve toplumdaki cinsiyet kalıplarıyla ilgili. Erkeklerin %18’i bir gecelik ilişkilere “hiç de yanlış değil” derken bu oran kadınlarda %9. Evlilik dışı ilişkileri ise kadınların %65’i “”her durumda yanlış” görürken erkeklerde bu oran %57. Yani genelde kadınlar cinsel ilişki hakkında erkeklere göre daha tutucu bir tutum izlemektedir. Ancak Dr. Mitchell, Broadly-Vice’a verdiği röportajda toplumsal beklentilerin sadece erkeklerin verdiği bilgileri değil, kadınlarınkini de etkilediğini söylüyor:

Bence erkeklerin partner sayılarını abartma nedeni ile kadınların bu sayıyı daha az bildirme nedeni aynı: toplumun erkekten (veya kadından) beklentilerine uymak. Genellikle erkeklerin bu konuda yalan söyledikleri veya abarttıkları yönünde bir varsayım var. Ama aslında insanların bazı bilgileri daha az bildirdiklerini tespit etmek daha zor. Kadınların tutucu normlar sergileyen bir görüşmede verdikleri bilgiler ile mahremiyet altında verdiklerinin farklı olduğuna dair başka deneyler ve araştırmalar da var. Mahremiyet altında partner sayılarını daha yüksek bildirebiliyorlar.


[Erkekler ve kadınların cinsel ilişki konusundaki tutumlarıyla ilgili] bu toplumsal kalıpların hâlâ geçerli olduğunu fark etmek, başkalarının gözünde -hatta ne yazdığımızı hiç kimsenin görmeyeceği bir ankette bile- nasıl görünmek istediğimizi etkilediği için önemli. Ama insanların cinsel ilişki konusundaki tutumlarının giderek daha rahat olacağını, verdikleri bilgilerin gerçeğe daha yakın olacağını, daha fazla veya daha az vermek zorunda hissetmeyeceklerini umuyorum.

Comments


bottom of page